Her ne kadar yaz yağmurlarından şikayet ediyor olsam da, yağmur sonrası akşam üstü serinliği pek hoş geliyor.
Bir süredir yazı yazmadığımı farkettim, yine bir pazar akşamı Havelka‘da oturdum yazmaya başladım. Bakalım neler birikmiş aklımda.
Kısa kısa :
– Bi ara Bodrum’a kaçtım. Gayet güzeldi – devamını getirmek adına yazın bir kısmını Ege tarafında geçirebilirimiyim planlarını yapmaya başladım. Ama çalışma ortamımı nasıl taşırım henüz bir formül bulamadım.
– Bir arkadaş tavsiyesi ile kendimi yeni bir oyuncak sipariş ettim. Oculus Quest 2. Yaptığım işe ne kadar adapte edebileceğim konusunda ciddi sorularım var. Eğer olursa, mobilitem ciddi anlamda yükselecek. En kötü ihtimalle oyun oynayacağım kesin.
– Oyun geliştirme konusu ile ilgilenmeye başladım tekrardan. İnceden planlar yapıyorum. Sanıyorum bu sene mobil oyun geliştirme konusuna ağırlık vereceğim.
– Telefondaki oyunları kurcalarken, açıldığı ilk haftalarda kayıt olduğum, hiç kullanmadığım, Clubhouse’u kullanmaya başladım. Sadece dinliyorum. İnsanların enterasan problemleri var. En azından benimkilere benzemiyor. Radyo gibi açıp dinliyorum çalışırken. Bazen “Yukarı” çağırıyorlar, gitmiyorum.
– Poligon’a gitmeye devam ediyorum. 25 metre tabanca ile ateş etmek için gerçekten can sıkıcı bir mesafe. “Yukarı/Aşağı” diye siz ayar yapmaya çalışıyorsunuz ama vurmayı hedeflediğiniz şey göremeyeceğiniz kadar ufak bir şeye dönüşüyor. Yine de fena sayılmam. Zombi istilası olursa postu ucuza deldirmeyeceğime eminim.
– Sonunda “twisted plot” olmasını umduğum bir korku filmini izler gibiyim ekonomiyi. Çok enterasan ilerliyor, takip etmeye çalışıyorum ama sonunu kesinlikle öngöremiyorum.
– Gündem her anlamda bir enterasan. Ama en enterasan başıklardan biri – garip bir şekilde sokakta çıplak gezen ve seks yapan insanlar furyası başladı son bir aydır. “Cesaret Bulaşıcıdır” diye bir durum var ama bunlar olayı çok yanlış anlamışlar.