Kafanıza yatmayan her şey yanlış mıdır?
Size göre yanlış olduğu ortada. Ama bakış açınız bu durumun doğruluğunu değiştiriyor.
En klişe örnekten gideyim, herkes anlasın.
Bardağın yarısı boş mu, yarısı dolu mu?
Elde edebilecekleri olduğu halde elde edememiş olduğunu düşünenler boş kısmına, belli bir kısmını elde ettiği için mutlu olanlar dolu kısmına odaklanıyor.
Bir de, “yarısı dolu ve yarısı boş bir bardak var önümde” diyen bir azınlık var. Ne seviniyor ne üzülüyor.
Peki bu durumun doğru/yanlış ile ilişkisi nedir? Şöyle saçma dikey bir çizgi var – sizin istedikleriniz, bekledikleriniz, sizi mutlu eden şeyler doğru olmak zorunda. Sizin doğrularınız.
Aslında samimi bir seviyeye inebilirsek, kimse başkalarının doğruları ile ilgilenmiyor.
Empati yeteneğinizle gurur mu duyuyorsunuz? Size kötü bir haberim var, yaptığınız empatinin sağlamasını da yine kendi doğrularınızla yapıyorsunuz. Aksini düşünmek, subjektif doğrularınızla sınırlandırmadığınızı söylemek oldukça zor.
Eğer ki, siz bir konuda “yanlış” fikre sahipseniz, yaptığınız empatinin sağlaması da “yanlış” kapıya çıkmayacak mı?
En komik kısmı burada geliyor, zaten yanlış ve doğru da oldukça görece.
Bundan dolayı, hayatınızda herhangi bir şeyin ters gittiğini düşünüyorsanız, çok da canınızı sıkmayın. Her şey düz gitseydi, muhtemelen çok daha büyük bir probleminiz var olurdu henüz farkında olmadığınız.