Konu: 45×45 = 2025

Her şeyin tam anlamıyla kaosa döneceği son 25 yıla girdik. Hepimize hayırlı olsun.

Hadi ‘Story so far’ diyerek dünya olarak geldiğimiz noktaya bir bakalım.

Doğa:

  • Küresel Isınma ve İklim değişikliği
  • Su kıtlığı ve su kaynaklarının tükenmesi
  • Antibiyotik Direnci
  • Deniz Ekosistemlerinin bozulması
  • Hava Kirliliği
  • Plastik ve Atık Kirliliği
  • Toprak Bozulması
  • Gıda güvenliği
  • İklim Göçleri ve Sosyal Eşitsizlikler
  • Biyoçeşitlilik Kaybı

Sosyoloji:

  • Artan sosyoekonomik eşitsizlik ve kutuplaşma
  • Dijital dönüşüm ve misinformasyon
  • Göç ve çok kültürlülüğün yönetilememesi
  • Kentsel Yoksulluk
  • Stres ve Kaygı Düzeyindeki Artış

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre dünya nüfusu Kasım 2022 itibarıyla yaklaşık 8 milyar kişiye ulaşmıştır. Aynı raporlarda (World Population Prospects 2022) 2050 yılı için öngörülen küresel nüfus ise yaklaşık 9,7 milyar düzeyindedir. Bu tahminler, doğum oranları, ölüm oranları, göç akışları ve bölgesel demografik geçiş süreçleri gibi etkenlerin istatistiksel modellerle değerlendirilmesi sonucunda yapılmaktadır.

Peki bütün bunları alt alta topladığınızda bizi bekleyen potansiyel nedir ?

  • Yeni Pandemiler ve Küresel Salgın Hastalıklar
  • Siber Saldırılar ve Dijital Altyapıların Savunmasızlığı
  • Demokrasi Erozyonu
  • Yapay Zekâ ve Otomasyonun Toplumsal Etkileri
  • Yeni Aşırılık ve Şiddet Türleri

Peki önümüzdeki 25 yıl nelerin iyiye gideceğini ön görüyoruz ?

  • Yenilenebilir enerji kullanımının artışı
  • Tıbbi teknolojilerde iyileşme, insan ömrünün uzaması
  • Çevreye bizden daha duyarlı bir kuşağın yolda olması
  • Yapay zekânın ve robotların hayatımızda daha verimli halde kullanımı

 

Değerlendirdiğim zaman, iyi olan şeylerin bile çok da iyi sonuçları olmadığını görebiliyorum.

SimCity oynuyor olsaydım çoktan oyunu kapatmıştım.

Şimdi makro’dan mikroya doğru bir zoom yapalım.

Sen ne yapıyorsun ?

10-20 yıl sonrası için emeklilik planı ?

Ülkesinin geleceğinden kaygı duyanların göç planları, kira gelirleriyle bir ömür yaşayabileceğini düşünenler, başını sokabildiği bir evi olduğu için hayatta kalacağını düşünenler…

Birçok birey lokal siyasi ve ekonomik gündemlerle yaşayacak. Bunları konuşacak, dünyanın diğer yerlerinde yaşanan felaketleri duyup haline şükür ederek 1 yılını daha geçirecek. Bunların arasını da şahsi problemleri ve gündemleriyle dolduracak.

Bu verilere göre en iyi emeklilik planı çiftçi olup ürün üretmek. Katastrofik bir seri olaylar sonucunda hayatta kalma ihtimalin gerçekten bunu yapmayacak olanlara oranla çok daha yüksek, tabii amacın insan ırkının tükenişini engellemekse.

Şahsi fikrim, beyaz yaka, mavi yaka, şirket sahibi fark etmeksizin ‘Alors on Danse’ diyeceği bir 5, bilemedin 10 sene daha var.

Sonrası sıkıntı…

Kaynaklar:

– WHO ve CDC (Centers for Disease Control and Prevention) raporları, COVID-19 benzeri salgınların tekrar yaşanabileceğini ve “Disease X” olarak adlandırılan yeni bir patojenin her an ortaya çıkabileceğini vurguluyor.
– The Lancet gibi tıp dergilerindeki çalışmalar, ormansızlaşmanın ve doğal habitat kaybının zoonotik hastalık riskini artırdığını öne sürüyor.
– WEF (Dünya Ekonomik Forumu) Küresel Risk Raporu, siber saldırıları her yıl “en önemli ve olası riskler” listesinde üst sıralarda gösteriyor.
– ENISA (Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı) ve NIST (ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü) raporları, kritik altyapıların korunması için ciddi açıklar olduğunu vurguluyor.
– Freedom House ve V-Dem (Varieties of Democracy) Enstitüsü raporları, son 10 yılda dünya genelinde birçok ülkede demokrasinin gerilediğini gösteriyor.
– Economist Intelligence Unit “Demokrasi Endeksi” verileri, politik ve sivil özgürlüklerin erozyonunun hızlandığına işaret ediyor.
– WEF “The Future of Jobs” raporları, önümüzdeki 10-20 yıl içinde milyonlarca işin yapay zekâ ve otomasyon nedeniyle dönüşeceğini veya yok olabileceğini tahmin ediyor.
– MIT ve Stanford gibi üniversitelerin yapay zekâ raporları, algoritmik önyargı ve veri tekelleşmesi gibi konularda ciddi uyarılar içeriyor.
– Europol ve FBI gibi kurumların terör ve organize suç raporları, çevrimiçi radikalleşme ve teknolojik silahlanmanın yükselişte olduğunu gösteriyor.-
– RAND Corporation araştırmaları, özellikle biyolojik ve siber terörün gelecekteki en büyük güvenlik tehditlerinden olabileceği uyarısında bulunuyor.
– IEA (Uluslararası Enerji Ajansı) verilerine göre, güneş ve rüzgâr enerjisinin kurulu kapasitesi son 10 yılda katlanarak arttı ve 2020’li yıllardan itibaren her yıl rekor seviyede yeni kapasite ekleniyor.
– IRENA (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı) raporları, 2050’de küresel enerji arzının %70’ten fazlasının yenilenebilir kaynaklardan sağlanabileceğini öngörüyor.
– BloombergNEF projeksiyonlarına göre de güneş enerjisinin maliyeti 2030’lara doğru fosil yakıtlarla rekabet edebilecek seviyelerin altına inmeye devam edecek.
– WHO (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre, bulaşıcı hastalıklar (örneğin HIV/AIDS, sıtma, tüberküloz) için geliştirilen yeni tedaviler ve aşılar, son 20 yılda milyonlarca hayatın kurtarılmasını sağladı.
– NIH (ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri) ve EMBL-EBI (Avrupa Biyoinformatik Enstitüsü) gibi kurumların araştırmaları; CRISPR tabanlı gen düzenleme teknolojilerinin potansiyelini her geçen yıl daha somut tedavilere dönüştürdüğünü ortaya koyuyor.
Özellikle kanser tedavilerinde immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve CAR-T hücre tedavileri gibi yöntemler, önümüzdeki 25 yılda hayatta kalma oranlarını daha da yükseltebilir.
– Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve IPCC raporları, ülkelerin emisyon azaltım hedeflerinde eskiye kıyasla daha net taahhütler verdiğini ve yenilenebilir enerji yatırımlarını artırdığını gösteriyor.
– Eurobarometer ve Pew Research Center gibi anket çalışmaları, küresel kamuoyunun (özellikle gençlerin) çevre ve iklim politikalarına dair güçlü bir farkındalık ve talep oluşturduğunu doğruluyor. Şirketlerin “Yeşil Mutabakat”, “Sıfır Karbon”, “Döngüsel Ekonomi” gibi konularda daha aktif olması, gelecekte daha sürdürülebilir iş modellerine geçişin hızlanabileceğine işaret ediyor.
(Visited 42 times, 1 visits today)

Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir