Şimdiki boşvermişliğim, bir zaman çok önemsemişliğimin sonucudur.
-Charles BukowskiNot: İçerik itibariyle Bukowski’ye epey uyan bir yorum olsa da halen bu sözü orjinal kaynaklarda bulamadım. Admin lafı yapıştırıp, altına imzayı çakıp sosyal medyaya mı salmış acaba ?
Bukowski çok güzel yerden vurmuş. Bu kadar kısa bir şekilde bu kadar uzun bir mevzuatı anlatabilmiş olmasını taktir etmekten başka birşey gelmiyor elimden.
Tabi ki, bu cümleden herkesin çıkartacağı farklı mesajlar olabildiği gerçeğini gözardı etmeden devam ediyorum.
Umursamazlık ulaşabileceğiniz en yüksek seviye diyebilirim iddalı bir şekilde.
Hayatın attığı zarların kaç kaç geleceğini düşünmeden, buna göre plan yapmadan bir yolda ilerleyebiliyorsanız sizden güçlü birey yok.
Ama bunu sindirmek, benimsemek gerçekten bir süreç. Yapması söylemesinden çok daha zor.
Özellikle, hayatınız boyunca “güzel yarınların” doğal yollarla bir şekilde geleceğine güdümlendiyseniz, kendinizi herşeyin kendiliğinden düzelmesini beklemek gibi bir yanılgı içerisinde yıllarınızı geçirirken bulabilirsiniz.
Bu yüzden umursamazlığı, plansızlık ile karıştırmamak önemli bir konu.
Beklenmeyeni bekle, herşeye hazır ol. Hiç birşey sana süpriz olmasın. En fazla kaybedeğiniz şey, şaşıramayacağın doğum günü hediyeleri olacaktır.
Siz yine hayattan beklentilerinizi cebinizde saklı tutabilir, gitmek istediğiniz yolda ilerleyebilirsiniz. Sadece çevresel faktörlerin hep alehinize zar atabileceğini bilerek plan yapmanız gerekiyor (Buradan Murphy’nin ilk kuralına selam olsun) .
Geleyim çok ince nuansa. Siz hayatınıza dair bazı aksiyonlar aldığınızda, bunun iki farklı türden dönüşü olacaktır. Birincisi insanlardan, ikincisi hayattan.
Eğer günün sonunda fayda elde etmek istiyorsanız, siz hayattan geri dönüş alabileceğiniz planlarlara odaklanmanız. Kişilere oynamayı bırakın. Bu size sadece mutsuzluk getirecektir.
Bireylere oynayanlar için konuyu başka bir söz ile kapatayım;
“Biri sizi üzüyorsa, mutlaka mutlu ettiği başkaları vardır.”
